11 Nisan 2015 Cumartesi

Çığlık...

Kalemim ufalanıyor çamurlu ellerimde. Ve yağmurun siyah damlalarına karışıyor. 
Yazdığım her harf tek tek siliniyor. Hiçbiri okunmuyor. 
Tanrı kızmış belli ki. Acılarımı yazmama darılmış olmalı. 
Yazmayı unutturdu yüreğimin kalemine. 
Ve bir şeyler eksildi hisseden yerlerimde. 
Gözyaşlarım akmıyor eskisi gibi. Ağlayan tüm yanlarım sustu tek tek. 
Dedim ya, Tanrı kızmış olmalı acılarımı yazmama. 
Elimde olan tek şey alınmış, gökyüzünde hiç yıldız kalmamış gibi. 
Şimdi Tanrı gömecek yaşayan tüm yanlarımı. Affedecek yazdığım tüm yalanları. 
Sihirli bir değneğim olsaydı tüm Tanrıları merhametli yapardım. 
Cehennemleri söndürür cennetleri yakardım. 
Ağlıyorum, yalvarıyorum, sinirleniyorum yazdıklarım için, tüm yalanlarım için af diliyorum. 
Tanrı ağlıyor benimle. Affediyor beni. Ve tüm yalancılar gibi gömüyor beni. 
Gömülüyorum bir gökkuşağının toprağına kanlı bedenimle. 
Yanımda yok yalnızlığımdan başka kimse. 
Tırnaklarımla kazıdım toprağımı ve güldüm ağlayan tüm yanlarıma. 
Dedim ya affedildim diye. 
Affedildim. 
Gömüldüm. 
Ama sihirli değneğim olsaydı eğer, tüm cennetleri yakardım. 
Yakamadım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder